Lightning’s Edge
T-shirt Collection
#neobytechaos
Gotham'ın kalbinde, kaotik yüzeyin ve karanlığın perdesinin altında, iki ruh çarpık bir sığınak buldu. Terk edilmiş bir karnavalın çürümesi ve karmaşanın ortasında, Joker ve Harley Quinn, parçalanmış ışıklardan oluşan bir gölgelik ve neon kalıntılarının ürkütücü parıltısı altında vals yapıyorlardı. Dansları, kendilerine sırtını dönmüş bir dünyaya meydan okuyan bir gösteriydi. İkonik mor takım elbisesini giymiş, vahşi ve evcilleştirilmemiş yeşil saçlarına sahip Joker, Harley’i rahatsız edici bir şefkat ve sahiplenme karışımıyla tutuyordu. Geniş ve manyak sırıtışı yüzünü aydınlatıyor, damarlarında nabız gibi atan deliliği yansıtıyordu. Harley, canlı ama bir o kadar da uyumsuz kırmızı, mavi ve altın rengi kıyafetiyle, onun yoğunluğunu akıl almaz neşesiyle yansıtıyordu. Aynı kaotik tonlara boyanmış at kuyruğu saçı, attığı her adımda zıplıyordu; bu onun ölümsüz bağlılığının ve coşkusunun bir kanıtıydı. Onlar dans ederken dışarıdaki dünya unutulmaya yüz tutmuş gibiydi. Sadece ikisi, deliliğin norm olduğu ve akıl sağlığının uzak bir hatıra olduğu kendi dünyalarında kaybolmuşlardı.
#neoarcanara
Bu gece,Arcanara'nın hayatında bir dönüm noktasıydı. Yıllarca süren çalışmalarının meyvesini toplama zamanı gelmişti. Onun amacı, dünyayı değiştirecek bir iksir yaratmaktı. Bu iksir, insanların bilinçlerini ve ruhlarını dönüştürebilecek bir güç içeriyordu. Ancak bu, büyük bir risk taşıyordu. Yanlış bir adım, onu ve tüm kasabayı yok edebilirdi. Laboratuvarının en derin köşesinde, Arcanara, elindeki enjektörü masanın üzerine koydu. Masanın ortasında parlayan yeşil bir sıvı dolu bir tüp vardı. Bu sıvı, onun en büyük buluşuydu. Bu sıvının gücünü kontrol edebilmek için, özel bir ritüel gerçekleştirmesi gerekiyordu. Arcanara, büyülü kelimeleri mırıldanmaya başladı. Sesi, laboratuvarın duvarlarında yankılanıyordu.
Arcanara, karanlık ve sisli bir gecede, eski bir laboratuvarın soğuk ve ıssız koridorlarında ilerliyordu. Onun karanlık gözlerinde, büyülü bir ışık parlıyordu. Elindeki yanıp sönen büyülü silahı, onun sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda güçlü bir büyücü olduğunu da gösteriyordu.Arcanara, küçük bir köyde doğmuştu. Ailesi, onu sıradan bir hayat sürmesi için yetiştirmişti, ama o, her zaman sıradanlıktan kaçmanın yollarını aramıştı. Genç yaşta büyü ve bilimle ilgilenmeye başlamıştı. Kendine ait bir laboratuvar kurmuş, burada deneyler yaparak gücünü artırmıştı.
#neoharrex
Büyük demir kapıyı iterek açtı ve taş merdivenleri tırmandı. Merdivenlerin sonunda, eski bir kitabın bulunduğu büyük bir salona geldi. Titreyen elleriyle kitabı açtığında, şehri koruyan büyücünün güçlerini nasıl kullanabileceğini anlatan yazıları okumaya başladı. İçinde bir gücün uyandığını hisseden Harrex, şehrin kaderinin artık onun ellerinde olduğunu anladı ve halkını koruyup şehri eski ihtişamına kavuşturmak için kararlı bir şekilde yoluna devam etti.
Harrex, karanlık ve dar sokaklarda ilerlerken taş binaların gölgelerinde kaybolmuş gibiydi. Soğuk gece havasında nefesi buğulanıyordu. Ailesi nesiller boyu bu şehirde yaşamış ama hiçbiri şehrin en yüksek kulesine çıkmamıştı. Efsaneye göre, bu kulede şehri kontrol eden eski bir büyücünün sırları saklıydı.
#neoreaper
Laboratuvar, iki Reaper'ın ölümcül bir dansa başladığı bir savaş alanına dönüştü. Kılıçlar çarpıştı, tabancalar ateşlendi. İki rakip, birbirlerine denk güçlerle savaşıyordu. Savaşın ortasında, Reaper bir an duraklayarak Evil Reaper’ın gözlerine baktı. "Sen benim karanlık yanım olabilirsin, ama ben de senin ışığınım," dedi ve son bir hamleyle Evil Reaper'ı yenmeyi başardı. Karanlık yansıması yok olurken, Reaper zaferin tadını çıkardı.
Karanlık bir gecede, Reaper, kırmızı ve siyah kostümü içinde sırtında kılıçları ve belinde tabancalarıyla, geçmişte bıraktığı karanlık yansıması olan Evil Reaper'ın izini sürüyordu. Evil Reaper, Reaper’ın eski hatalarının birleşimi olarak ortaya çıkmış, dünyayı kaosa sürüklemeye kararlıydı. Reaper, izleri takip ederek kendini Evil Reaper’ın yaratıldığı karanlık bir laboratuvarda buldu. Laboratuvar, Evil Reaper'ın deliliğini yansıtan çizimlerle doluydu.
Birdenbire, Evil Reaper devasa bir ekranda belirdi ve Reaper’a meydan okudu. "Bu sefer farklı olacak," dedi karanlık bir sesle. Reaper, kılıçlarını hazırlayarak alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi.